Blog

Malign Bulgu ve Benign Bulgu

Tümör, hücrelerin normalden daha fazla çoğalıp ölmesi gerektiği zaman ölmemesi sonucunda gelişen anormal kitlelerdir. Hemen hemen vücudun her yerinde tümör gelişebilmektedir. Bu kitleler küçük bir nodülden büyük bir kitleye kadar değişiklik gösterir. Bu durum genellikle kitlenin türüne bağlıdır. Tümörler kendi içerisinde benign, premalignant ve malignant olmak üzere üçe ayrılmaktadır. Benign tümörler kanserleşmez. Çevre dokuları istila etmeyen bu tümörler vücudun diğer bölgelerine de yayılmaz. Benign tümörlerinin ameliyatla alınması durumunda genellikle tekrarlama olmaz. Yayılmaması nedeniyle halk arasında iyi huylu olarak adlandırılmaktadır.

Premalignant tümörler ise henüz kanserleşmemiş ancak kanserleşme potansiyeline sahip ara tür tümörlerdir. Bu tümörler gelecekte çok yüksek ihtimalle kanserleşme gösterir. Malign tümörler ise halk arasında kötü huylu olarak bilinen tümörlerdir. Malign tümörler kanserleşir. Büyüyen kitleler vücudun başka bölgelerine yayılır. Tümörün nasıl hareket edeceğini önceden kestirmek mümkün değildir. Bazı benign tümörler ilerleyerek premalignant ve malignant hale dönüşür. Bu nedenle en iyi yöntem tümörü yakından izlemektir.

Tümörler ile kistler kolay bir şekilde karıştırılabilmektedir. Tümörler ve kistler birbirine yakın bir görünüme sahiptir. Hem tümörler hem de kistler hemen hemen vücudun her yerinde meydana gelebilirler. Ancak tümörler kitle şeklindeki dokulardır. Diğer taraftan kistler ise içerisinde sıvı ya da hava dolu keseciklerdir. İçerikleri nedeniyle kistler daha yumuşak bir dokunuşa sahiptir. Benign kitleler de malign kitlelerden daha yumuşak bir yapıdadır.

Malignite Ne Demek?

Malignite halk arasında kötü huylu olarak bilinen tümör türüdür. Bu tümörler kanserleşmektedir. Hücre ilk olarak kontrolsüz bir şekilde büyümeye başlar ve vücuda yayılır. Malign tümörler hayati tehlikeye neden olabilmektedir.

Malign tümörler çok hızlı büyüyerek vücudun diğer bölgelerine yayılır. Buna metastaz adı verilmektedir. Ancak hızlı büyüme tüm malign tümörlerin ortak noktası değildir. Malign tümörlerden bazıları yavaş gelişebilmektedir. Vücudun diğer bölgelerine yayılan kanserli hücreler herhangi bir değişikliğe uğramaz. Örneğin karaciğere sıçrayan akciğer kanseri, karaciğerde bulunmasına rağmen hala akciğer kanseridir. Malign tümörlerin farklı türleri bulunmaktadır. Bu türlerin birbirlerine karşı ciddi farkları vardır.

Karsinom: Epitel hücrelerde gelişen tümörlere karsinom adı verilir. Bu hücreler ciltte ve iç organların yüzeyinde bir astar gibi bulunur. Karsinomlar genellikle karın, prostat, pankreas, akciğer, karaciğer, bağırsak ve memede gelişir. Karsinomlar malign tümörlerin yaygın türlerinden birisidir.

Sarkom: Sarkomlar kıkırdak, kemik, yağ ya da sinir gibi bağ dokularda meydana gelir. Kemik iliğinin dış kısmındaki hücrelerde gelişirler. Sarkomların büyük bir kısmı malign tümördür.

Germ hücre tümörü: Sperm ve yumurta hücrelerinin üretildiği hücrelerde meydana gelen tümörler germ hücre tümörleridir. Genellikle yumurtalıklarda ve testislerde görülürler. Ancak nadirende olsa beyinde, karın boşluğunda ya da göğüste de gelişebilmektedir.

Blastom: Bu tümörler embriyonik dokudan ya da gelişmekte olan hücrelerden oluşur. Blastomlar yetişkinlere göre çocuklarda daha sık görülür. Beyinde, gözde ya da sinir sisteminde tümörlere yol açabilirler.

Meninjiyom: Meninjiyom en yaygın görülen beyin tümörleri arasında yer alır. Semptomlara neden olması durumunda eksizyon ya da tedavi gerektirmektedir.

Benign Ne Demek?

Benign tümörlerin büyük bir kısmı zararsızdır ve vücudun diğer bölgelerine sıçramazlar. Ancak rahatsız ettikleri dokuya bağlı olarak çeşitli problemlere neden olabilirler. İyi huylu tümörler bulundukları bölgede ağrıya ve birçok belirtiye yol açabilir. Örneğin endokrin sistemde gelişen benign tümörler bazı hormonların aşırı üretilmesine neden olabilir. Benign tümörler de kendi içlerinde farklı türlere ayrılmaktadır.

Adenom: Adenomlar vücuttaki bezleri, organları ve diğer yapıları kaplayan ince bir zar olan glandüler epitel dokuda gelişir. Bağırsak polipleri, benign meme tümörlerinin yaygın bir türü olan fibroadenomlar ya da karaciğerde görülen hepatik adenomlar bunlardan bazılarıdır. Adenomlar kanserli şekilde oluşmazlar ancak bazı değişiklikler sonucunda bu tümörlerin kanserli türü olan adenokarsinomlara dönüşebilirler.

Fibroid: Fibroid ya da fibromlar herhangi bir organın bağ dokusunda ya da fibröz dokusunda gelişebilir. En sık görüldüğü yer rahimdir. Rahimdeki fibromlar vajinal kanamaya, kasık bölgesinde ağrıya ve idrar kaçırmaya neden olabilir. Birçok fibrom türü bulunur. Yüz bölgesinde küçük kızıl şişlikler olarak görülen anjiyofibrom ya da ayakların alt kısmında görülen dermatofibromlar bazı fibrom türlerindendir. Fibromlar çeşitli semptomlara neden olabilir ve ameliyat edilmelidir. Çok nadir olarak fibromlar değişir ve kanserleşir. Kanserleşmiş fibromlara, fibrosarkom adı verilir.

Hemanjiyom: Kan damarlarının aşırı büyümesiyle ortaya çıkan tümörlere hemanjiyom adı verilir. Cilt yüzeyinde meydana geldiğinde renk değişikliği olarak görülür. Ancak iç organlarda da gelişebilmektedir. Hemanjiyomların genellikle tedavi edilmesine gerek yoktur. Ancak ortadan kaybolmadıklarında lazer ile ya da diğer yöntemlerle alınabilirler.

Lipom: Yağ dokularında meydana gelen yumuşak tümör dokularıdır. Herhangi bir yaşta görülebilirler ancak genellikle 40 – 60 yaş arasındaki kişilerde gelişmektedir. Lipomlar çoğunlukla kanserleşmeyen tümörlerdir. Bu tümörler küçük, ağrısız, yumuşak yapılı ve hareket edebilirdir. Hastaların sırtında, omuzlarında, kollarında, kalçalarında ya da ayaklarının üstünde gelişebilirler. Yağ hücreleriyle birlikte fibröz bağ dokuların olduğu lipomlara fibrolipom, cilt altında görülen lipomlara da anjiyolipom adı verilir.